Osmanlı Devlet’inde Ramazan aylarında sosyal yaşamı düzenlemek ve kontrol altında tutabilmek için bazı hususların kararlaştırılıp bildirildiği belgelere, tenbihnamelere şöyle bir bakış attığımız bu yazımızda tenbihnamelerin içerdiği maddelerden ve Ramazan ayında Osmanlı’daki toplumsal yaşamın nasıl şekillendiğinden bahsedeceğiz.
Ramazan Tenbihnameleri
Osmanlı Devleti Ramazan ayına mahsus olarak Varaka-i-Mahsusa adındaki tenbihnameleri yayınlamıştır. Ramazan tenbihnameleri bu ayın kıymetine binaen halkın dikkat etmesi gereken bir takım kuralları ihtiva ediyordu. Tenbihnamelerde boş vakit farz namazın camilerde cemaatle kılınması ilan edilmiştir. Mazereti olmayanlar hariç bütün müslümanların oruçlu olması, görevli olanlar hariç herkesin yatsı namazına camilere gitmesi, teravih vaktinde bir bir tütüncü ve diğer dükkanlarda oturanların “tedip ve tektir” olunacakları bu tenbihnamelerde belirtilmiştir. Ramazan ayı ve birtakım ibadetlerin yerine getirilmesi ile ilgili maddelerle birlikte sosyal ortamlarda kadın ve erkeklerin hususen dikkat etmeleri gereken adaba yönelik maddeler de tenbihnamelerde belirtilmiştir.

Denetimler ve Sosyal Yaşam
Gayrimüslimlerin gündüzleri umumi mekanlarda yemek yememeleri, su, sigara vesaire içmemeleri de bu tenbihnamelerin maddeleri arasındadır. Ramazan tenbihnameleri mahalle imamları, muhtarlar tarafından halka duyurulurdu. Tenbihnamelerde belirtilen hususlara dikkat edilmediği durumlarda devlet görevlileri tarafından cezalandırılmalar yapılırdı. Ramazan tenbihnamelerinde padişahın halkın arasına karışıp selatin camilerinde namaz kılacağı ve asker-sivil halkın durumunu doğrudan görmek için tebdili kıyafet edeceği, tanıyanların padişaha doğal ve saygılı davranmaları gerektiği belirtilirdi. Osmanlı Devleti çarşı ve pazarların kontrolünü kadıların denetimine bırakırdı. Ramazan ayında hususen gıda fiyatlarında artışları engellemek için, bir fırsatçılığın ortaya çıkmaması için denetimler sıkılaştırılır ve uygulanan denetim arttırılırdı.

